KUŞADASI TARİH

Türkiye'nin en batısında yer alan Kuşadası, coğrafi konumu ve tarihsel geçmişi nedeniyle bir çok yerli ve yabancı turistlerin odak noktası olmuştur. Kuşadası ve çevresi mavi denizi, bol güneşi ve sıcak kanlı insanları ile ilgi odağı olmaya devam edecektir...

İyonlar tarafından Efes’e bağlı “NEOPOLİS” adıyla şuanda ki şehir merkezine çok yakın olan Yılancı Burnu mevkiinde kurulduğu sanılan Kuşadası , M.ö. V. yüzyıl başında Perslerin egemenliğinde, M.ö. 64 yılında Romalıların ve daha sonra da Bizanslıların hakimiyetine geçmiştir.

Ortaçağlarda Venedik ve Cenevizliler buraya “Scalanova” (Yeni İskele) adını vermişlerdir. 1413 yılında 1. Mehmet çelebi zamanında Osmanlılar tarafından zapt edilmiş ve içinde pek çok kuş yuvası bulunan Güvercin ada’ ya itafen adına Kuşadası denmiştir.

Kuşadası 1865 yılında ilçe olmuştur, 1957 yılına kadar İzmir İline bu tarihten sonrada Aydın İline bağlanmıştır. İlçe Ege denizi kıyısında Kuşadası adıyla anılan körfezin yamaçlarına kurulmuş ve güneye doğru daralan yarım hilal biçiminde gün geçtikçe genişlemiştir. Aydın ilinin batısında bulunan ilçe, doğusunda Ortaklar bucağı, güneydoğusunda Söke ve kuzeyinde Selçuk ilçesi ile çevrilmiştir.

Deniz seviyesinden yüksekliği 5 metredir. İlçe merkezinin doğusunda Pilav dağı ile Kalafat dağı, batısında ise Kilise dağı bulunmaktadır. Ova kısmı küçük olup Söke asfaltının sağında bulunan ve denize bakan Kara ova ’dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder